
Gökbilimciler, Dünya’ya görece yakın bir yıldız sistemi olan Fomalhaut çevresinde gerçekleşen dev çarpışmaları ilk kez doğrudan görüntülemeyi başardı. 2004 ve 2023 yıllarında kaydedilen bu olaylar, Güneş Sistemi dışındaki bir gezegen sisteminde büyük cisimlerin birbiriyle çarpıştığının doğrudan gözlemlendiği ilk örnekler olarak kayda geçti. Sistemimizin geçmişine bakmak gibi görükle escort bayan
Bilim insanlarına göre bu nadir gözlemler, Güneş Sistemi’nin yaklaşık 4,6 milyar yıl önceki kaotik oluşum dönemine dair eşsiz ipuçları sunuyor. Yaklaşık 25 ışık yılı uzaklıkta bulunan Fomalhaut, kozmik ölçekte oldukça genç kabul ediliyor ve yaşı yalnızca 440 milyon yıl civarında. Dünya’nın 4,6 milyar yıllık geçmişiyle kıyaslandığında bu tür sistemler, gezegen oluşumunun en hareketli ve şiddetli evrelerini temsil ediyor. Bu dönemde asteroitler, kaya parçaları ve cüce gezegenlerden küçük “gezegenimsi” adı verilen gökcisimleri sık sık çarpışıyor. bursa otele gelen eskort
Çoğu zaman bu çarpışmalar cisimlerin birbirinden sekmesine yol açsa da, bazı durumlarda birleşerek gezegenlerin ve uyduların temel yapı taşlarını oluşturuyor. Ancak en büyük çarpışmalar son derece nadir ve yüz milyonlarca yıl süren gezegen oluşum süreçlerinde yaklaşık yüz bin yılda bir gerçekleşiyor. Çalışmaya liderlik eden Paul Kalas, gözlemlenen olayın iki büyük gezegenimsinin çarpışması sonucu ortaya çıkan ve yıldız ışığını yansıtmaya başlayan dev bir toz bulutu olduğunu belirtiyor. Kalas, çarpışan cisimlerin kendilerinin değil, bu şiddetli olayın ardından oluşan kalıntıların görüldüğünü vurgulayarak bunun adeta Güneş Sistemi’nin ilk bir milyar yılındaki şiddetli döneme bakmak anlamına geldiğini ifade ediyor.
Araştırma ekibi, Fomalhaut’u ilk kez 1993 yılında incelemeye başladı ve Hubble Uzay Teleskobu ile yıldızın etrafında gezegen oluşumundan arta kalan maddelerden oluşan bir disk keşfetti. 2008’de tespit edilen parlak bir nokta ise uzun süre “Fomalhaut b” adıyla bir gezegen olarak yorumlandı. Ancak yeni analizler, bu yapının aslında iki gezegenimsinin çarpışmasıyla oluşmuş ve zamanla dağılan bir toz bulutu olduğunu ortaya koydu. Kalas’a göre bu tür yapılar, uzun yıllar boyunca yavaşça sönerek kayboluyor ve bu süreçte gezegen gibi davranarak gözlemcileri yanıltabiliyor. Cisimler en az 60 kilometre çapa sahipti
2004 ve 2023’te gözlemlenen olayların parlaklığı, çarpışmaya giren cisimlerin en az 60 kilometre çapında olduğunu gösteriyor. Bu boyut, 66 milyon yıl önce Dünya’ya çarparak dinozorların yok oluşuna yol açan Chicxulub asteroitinden en az dört kat daha büyük. Araştırmacılar, bu bölgede yaklaşık 300 milyon gezegenimsinin bulunduğunu öngörüyor. Daha önce sistemde karbon monoksit gazının tespit edilmiş olması, bu cisimlerin hidrojen, azot, oksijen ve metan gibi uçucu maddeler açısından zengin olduğunu gösteriyor. Bu özellikleriyle Fomalhaut’taki buzlu gökcisimleri, Güneş Sistemi’ndeki kuyruklu yıldızlara büyük benzerlik taşıyor. Kalas ayrıca, gözlemlenen toz bulutlarını NASA’nın 2022’de DART görevi kapsamında Dimorphos’a çarpmasıyla oluşan toz bulutuna benzetiyor. bursa eve gelen escort bayan
Ekip, Fomalhaut’u incelemeye Hubble Uzay Teleskobu ile devam ederken, James Webb Uzay Teleskobu’nun kızılötesi gözlem gücünü de çalışmalara dahil edecek. Böylece 2023’te oluşan toz bulutunun evrimi yakından izlenecek. Bu bulutun, 2004’te gözlemlenene kıyasla yaklaşık yüzde 30 daha parlak olduğu ve Ağustos 2025’te yapılan gözlemlerle halen görünür durumda bulunduğu doğrulandı.
